Namazda Selamdan Sonra Yapılan Zikirler
🍀1) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle demiştir:
“Biz, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in namazının bittiğini, tekbir sesinden anlardık.”
اَللهُ أَكْبَرُ
Duanın Manası: “Allah, en büyüktür.”
Buhari 827, Müslim 583/120, Ebu Davud 1002, 1003, Nesei 1334, Ebu Avane 2/243, Tabarani Mucemu’l-Kebir 12200, Beyhaki 2/184, Begavi 712, Abdurrezzak 3225, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/367
🍀2) Sevban (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazdan çıktığı zaman üç kere şöyle derdi:
أَسْتَغْفِرُ اللهَ
Duanın Manası: “Allah’ım! Bağışlanma dilerim.”
İbni Mace 928, Müslim 591/135, Ebu Avane 2/242, Ebu Davud 1513, Nesei 1336, Tirmizi 297, Darimi 1/311, İbni Huzeyme 737, 738, Beyhaki 2/183, Begavi 714, Ahmed bin Hanbel Müsned 5/275, 279
🍀3) Sevban (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazdan çıktığı zaman şöyle derdi:
اَللَّهُمَّ أَنْتَ السَّـلاَمُ، وَمِنْكَ السَّـلاَمُ، تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَـلاَلِ وَالإِكْرَامِ
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Sen esenliksin selamsın, esenlik Senden gelir. Celal ve ikram sahibi Sen ne yücesin.”
İbni Mace 924, 928, Müslim 591/135, Ebu Avane 2/242, Ebu Davud 1513, Nesei 1336, Tirmizi 300, Darimi 1/311, İbni Huzeyme 737, 738, Beyhaki 2/183, Begavi 714, Ahmed bin Hanbel Müsned 5/275, 279
🍀4) Muğire bin Şube, Muaviye’ye şöyle yazdı:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazı bitirip selam verdiği zaman şöyle derdi:
لآ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَعَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، اَللَّهُمَّ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ، وَلاَمُعْطِيَ لِمَـا مَنَعْتَ، وَلاَيَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
Duanın Manası: “Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve hamd O’nadır. O, her şeye gücü yetendir. Allah’ım! Senin verdiğine mani olacak, Senin mani olduğuna da verecek hiç kimse yoktur. Makam sahibinin sahip olduğu şeyler, Senin yanında kendisine hiçbir fayda vermez.”
Müslim 593/137, Buhari 6265, Ebu Avane 2/244, Ebu Davud 1505, Nesei 3/71, İbni Huzeyme 742, Abdurrezzak 4224, Tabarani Mucemu’l-Kebir 20/925, Beyhaki 2/185, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/250
🍀5) Abdullah bin Zubeyr (Radiyallahu Anh) her namazda selam verdikten sonra şöyle dua ederdi:
لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَـمْدُوَهُوَعَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ لاَحَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، وَلاَ نَعْبُدُ إِلاَّ إِيَّاهُ، لَهُ النِّعْمَةُ وَلَهُ الْفَضْلُ وَلَهُ الثَّنَاءُ الْحَسَنُ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ
Abdullah bin Zubeyr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) her namazdan sonra bu lafızlarla tespih ederdi.”
Duanın Manası: “Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve hamd O’nadır. O, her şeye gücü yetendir. Güç ve kuvvet ancak Allah’tandır. Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. O’ndan başkasına asla ibadet etmeyiz. Nimet ve fazilet O’nundur. Bütün güzel övgüler O’nadır. Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. Kafirler hoşlanmasa da diniyalnızca O’na has kılarız.”
Müslim 594/139, Ebu Avane 2/245, 246, Ebu Davud 1507, Nesei 3/70, İbni Huzeyme 741, İbni Hibban 2008, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/4
🍀6) Muaz bin Cebel (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elimi tuttu ve şöyle buyurdu:
−“Ya Muaz! Vallahi ben seni seviyorum! Vallahi ben seni seviyorum!”
Sonra da Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Ya Muaz! Her namazın ardından, şöyle demeni sana tavsiye ediyorum…”
اَللَّهُمَّ أَعِنيِّ عَلَى ذِكْرِكَ وَشُكْرِكَ وَحُسْنِ عِباَدَتِكْ
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Seni zikretmeye, Sana şükretmeye ve Sana güzel ibadet etmeye karşı bana yardım et.”
Ebu Davud 1522, Nesei 1302, İbni Huzeyme 7
51, İbni Hibban 2020, Tabarani Mucemu’l-Kebir 20/110, Hakim 1010, Ahmed bin Hanbel Müsned 5/245, Buhari Edebu’l-Müfred 690
🍀7) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Her namazın arkasında kim otuz üç kere; ‘Subhanallah’ der Allah’ı tesbih eder, ‘Elhamdulillah’ der otuz üç kere Allah’a hamd eder, ‘Allah-u Ekber’ der otuz üç kere Allah’ı tekbir eder ve bunlar doksan dokuz olur. Bunun akabinde ‘La İlahe İllallahu Vahdehu La Şerike Leh Lehul Mülkü Velehul Hamdu Ve Huve Ala Külli Şeyin Kadir’ der bununla tespihi yüze tamamlarsa, o kulun günahları denizin köpüğü kadar çok olsa da hepsi bağışlanır!”
Otuzüç kere:
سُبْحاَنَ اللهِ
Duanın Manası: “Allah’ı her türlü noksanlıklardan tenzih ederim.”
Otuzüç kere:
اَلْحَمْدُ ِللهِ
Duanın Manası: “Hamd, Allah’a mahsustur.”
Otuzüç kere:
اَللهُ أَكْبَرُ
Duanın Manası: “Allah en büyüktür.”
Yüzüncüsün de:
لآ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَعَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Duanın Manası: “Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve hamd O’nadır. O, her şeye gücü yetendir.”
Müslim 597/146, Ebu Avane 2/270, Beyhaki 2/187, Ahmed bin Hanbel Müsned 8842, 10271
🍀8) Ebu Umame (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Herkim, farz namazların arkasından Ayete’l-Kürsi’yi okursa, onunla cennete girmesi arasında engel, sadece ölümdür!”
اَللهُ لآ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ
İbni Sünni 124, Nesei Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle 100, Albânî Silsiletu’l-Ehadisi’s-Sahiha 972
🍀9) Ukbe bin Amir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) her namazın sonunda Muavvezat:
İhlas, Felak ve Nas Surelerini okumamı emretti!”
Ebu Davud 1523, Nesei 1335, Tirmizi 2903, İbni Sünni 122
0 Yorumlar